21 Kasım 2016 Pazartesi

YEZİDİLER(EZİDİLER) KİMDİR?



YEZİDİLER (EZİDİLER) KİMDİR?


(YEZİDİLER MELEK TAUS(TAVUS) ADINI VERDİKLERİ ŞEYTANA İBADET ETMEKTELER)


Yezîd’îyye mezhebiyle karıştırılmamalıdır.



Yezidiler ya da Ezidiler, (Arapça: يَزِيدِيَّةٌ , Farsça: یَزِیدِیَانْ , Kürtçe: یَزِیدِیَانْ veya Êzidîtî), çoğunlukla Kürtçe konuşan etnik-dinî bir topluluğa ve bu topluluğun Zerdüştlük ve eski Mezopotamya dinlerinden uzanan dinî inançlarına verilen ad. Ezidiler, temel olarak târihte Asurluların bir parçası olan Irak'ın Ninova bölgesinde yaşamaktadırlar. Ermenistan, Gürcistan, Suriye ve Türkiye gibi ülkelerde yaşayan Ezidi toplulukları gittikçe azalma ve Avrupa'ya, daha çok da Almanya'ya göç etme eğilimindedirler.



Yezidilik dîni


Yezidiliğin önceki ilahî dinlerde anlatılan Düşmüş Melek'in yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm Evren'e ispâtıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır. İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmış diye düşünülür.


Ancak burada Düşmüş Melek'in sahip olduğu özellikler, diğer dinlerden farklıdır. Ezidilikte tanrı, Dünya'nın sadece yaratıcısıdır, sürdürücüsü değildir. Tanrısal iradenin vücut bulması için Düşmüş Melek, bir nevi aracılık rolü üstlenmiştir. Düşmüş Melek,Melek Tavus olarak adlandırılır ve bir tavus kuşu ile simgelenir. Gururlu bir melek olduğundan tanrıya isyan etmiş, ceza olarak 40.000 sene orada yanmış, sonunda döktüğü göz yaşları bu ateşi söndürmüştür. Artık tanrıyla barışıktır. Düşmüş Melek, yemek pişiren ve yangın çıkaran ateş gibi, Dünya gibi hem iyi, hem de kötüdür.


Ezidiler için Melek Taus,en güçlü melek ve aynı zamanda affedilmiş Şeytan'dır. Bu ismi(Şeytan) ağzına almak,mukaddes olduğundan yasaktır.


Tanrı, özünde iyilikle dolu olduğundan ibadet edip onun gönlünü kazanmak gerekmez. Aksine ibadetin ona değil, içi kötülüklerle dolu olana, Tavus'a yapılması ile kötülüğün en büyük kaynağından korunulur. Bu anlamda iyilik ve kötülüğün kaynağı aslında Melek Tavus'tur. Âhiret inancı gibi sonradan hesap verilecek bir yerin varlığı söz konusu değildir. İnsanın inanışına ve yaşayışına göre Dünya Cennet'e de, Cehennem'e de dönüşebilir. Melek Tavus, bütün bu işlerin denetleyicisi ve tanrının bu Dünya'daki gölgesidir.


Ayrıca Ezidilikteki Melek Tavus inancı, eski Zerdüştlük ve Mitraizm'den etkilenmiştir. Günümüzde Ezidiler oldukça kapalı ve geleneklerine bağlı olarak kültürlerini devam ettirmektedirler. Kuşlara ve yılanlara olan hürmetin 6000 sene öncesine dayanan kuşa tapan inançlardan gelmiş olması muhtemeldir.


Yezidiler, yol göstericileri olarak kabul ettikleri "Yezid bin Ezidiyan" ile Emevi sultanı "Yezid bin Muaviye" arasında isim benzerliği dışında başka bir ortak nokta olmadığını dile getiriyor.


Irak'taki Kürtler arasında "Ezidi" olarak adlandırılan toplum için Türkçe, Arapça ve İngilizce'de, "Yezidi" ifadesi kullanılıyor. Terminolojik olarak "Ezidi'nin kelime anlamı, "Azda/Allah'ın yarattığı kişilik" demek. Kürtçe'de, Allah'ın diğer bir ismi ise "Yezdan"dır. Bazı tarihçilere göre "Yezidi" kelimesi, Zerdüştlükteki "Yezata" kelimesinden geliyor.



Yezidilere göre yaradılış.


Başlangıçta Tanrı Azda, kendi ateşinden Melek Tavus'u yaratır ve ona Evren'i ve insanı yaratma görevini verir. Bununla birlikte yaradılış işinde Tavus'a yardımcı olacak altı melek daha yaratır. Bunun üzerine Melek Tavus, Azda'nın verdiği buyruk doğrultusunda ve yine Azda'dan aldığı bir toz ile Erkek ile Kadın'ı ve Evren'i, ayriyeten ayak işlerini görmesi için dört cin yaratır.


Daha sonra Melek Tavus, yarattığı bu iki insanı takdim etmek üzere Azda'nın yanına gider ve Azda, Melek Tavus'a "Bundan sonra bu iki insana tâbî olacaksın" der. Bunun üzerine Melek Tavus, "Bu iki insanı yaratan, yoktan vareden benim. Niçin onlara tâbî olayım? Ben sadece beni yaratan sana tâbî olur, sana ibadet ederim" der.


Bu ilk iki insandan toplam 80 çocuk Dünya'ya gelir. Daha sonra bu ilk iki insan, ideal insan konusunda anlaşmazlığa düşerek kavgaya tutuşurlar ve sınavdan geçirilmelerine karar verilir. Her ikisi de ruhlarını, düşüncelerini bir küpe doldururlar ve ağzını kapatırlar. 40 gün sonra Erkek olanın küpünden Şahid bin Car adında güzel bir genç çıkar. Kadınınkinden ise akrepler, çıyanlar,sürüngenler.


Adam, Şahid bin Car'ı o kadar sever ki diğer 80 çocuğuyla artık ilgilenmez olur. Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Karar verirler, Şahid bin Car öldürülecektir. Kadın, bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler. Ancak her şeyi bilen ve duyan Melek Tavus'u hesaba katmamıştır. Melek Tavus, yarattığı dört cine emir verir ve cinler gece olunca bu 80 çocuğun ağızlarına üflerler. Uyandıklarında 80'i de farklı dil konuşmaktadırlar. Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı da anlayamazlar. Şahid bin Car, böylelikle Melek Tavus'un sayesinde kurtulur.


Daha sonra Şahid bin Car'a dişi bir melek gönderilir ve bundan olan çocuklar, Yezidilerin atalarını oluşturur. Diğer 80 çocuktan Dünya'ya gelenlerse diğer insanları oluştururlar.



YARI MELEK, YARI TANRI MELEK-İ TAVUS


Yezidilik inancına göre; Tanrı Azda tarafından yaratılan ve kendisine evreni ve insanları yaratma görevi verilen yarı melek yarı tanrı olan Melek-i Tavus(İblis-Şeytan), insanları yarattıktan sonra kendi yarattığı insanlar önünde eğilmemiş ancak bu Tanrı Azda tarafından farklı yorumlanarak kibirli olduğu sanılmıştı.


Yezidilikte, Yahudi, Hristiyanlık ve İslam'da yoldan çıktığı ve kötülüğün simgesi olduğuna inanılan İblisin,yani şeytanın,kutsal ve iyi bir melek olduğuna inanılıyor. 


Yezidiler, "Tanrı tarafından seçilmiş" bir halk olduklarına inanıyor ve birçoğu Şeyh Adi'nin vahiy aldığını kabul ediyor. Melek Tavus'u ise "şeytan" olarak değil, Azda'nın (Allah'ın) doğruyu yanlışı göstermek için gönderdiği bir elçi olarak görüyorlar. Bu yüzden "şeytan" adını hiç kullanmıyorlar. Kendilerinin, "şeytana tapanlar" olarak anılmasını da reddediyorlar. Onlar için Melek Tavus, (ateşten olma şeytan) yedi meleğin en yücesi.


Yezidiliğin bir "sır" dini olması ve Yezidiliği yaymanın yasak oluşu nedeniyle inanış hakkında insanlar çok fazla bilgiye sahip değil. Misyonerliğe kapalı olan Yezidilikte, cemaat dışındaki kişilere dini bilgi verilmiyor.


Bazı tarihçiler, Yezidilerin, İslam dinini yeterince bilmemesi nedeniyle eski inançları Zerdüştlük ve bölgede mevcut olan Hristiyanlık dininden etkilenerek karma ve eklektik bir din ortaya çıkardıklarını savunuyor.


Bazı tarihi ve dini kaynaklara göre Yezidilik, ateş, güneş ve suyun kutsal sayıldığı bir inanç şekli. Bu inançta sonradan Yezidi olunmuyor. Bir Yezidi'nin başka bir dine geçmesi ise en büyük günah olarak kabul ediliyor. Dini ritüeller sözlü bir şekilde nesilden nesile aktarılıyor. Yezidilikte sözlü edebiyat, Kürtçe'nin Kurmanci lehçesinde kendini koruyor.


Yezidiler, sabah, öğle ve akşam olmak üzere günde üç defa dualar okuyor. Bunun dışında her yıl nisan ayının ikinci haftasında başlayan "Kırmızı Çarşamba" bayramından önce üç günlük oruç tutuluyor. Oruçluyken Müslümanlar gibi bir şey yemiyorlar. Diğer dinler gibi ibadethaneleri olmayan Yezidiler, sadece ruhani din adamlarının türbesini ziyaret ediyor. Türbelerde çıra yakılıp, dualar ediliyor.



KURUCUSU BİLİNMİYOR


Kurucusu bilinmeyen Yezidiliğin, kökeninin Lübnanlı Şeyh Adi bin Musafir'e dayandığı rivayet ediliyor. Emevi hanedanı soyundan olduğu belirtilen Şeyh Adi, Bağdat'ta meşhur İslam alimi İmam Gazali'den ders almış bir sufi olarak biliniyor. Daha sonra Irak'taki Sincar (Şengal) bölgesine yerleşen Şeyh Adi'nin, Laleş Vadisi'nde 1162'de öldüğü ifade ediliyor.


Bu dinde inananların çoğunluğu Kürtçe konuşmakta olup ağırlıklı olarak Irak'ın Musul kentinde yaşamaktadırlar. Bununla birlikte, anadili Arapça olan Yezidiler de vardır[18] Bâzı araştırmacılara göre yezidiler, Kürtler tarafından asimile edilmiş Asurilerdir[19] Tarih öncesi dönemlerden beri Asurlularda kuş şeklinde simgeleştirdikleri ve kutsal kabul ettikleri bir Şeytan'a tapmaktadırlar.


Yezidilikteki inançlar


Yezidiler kendilerine "Azday Halkı" adını verirler. İnançları arasında şu esaslar vardır:

• Dünya sonsuzdur, Dünya'yı yaratan tanrı onu asla yıkmaz.
• Tabiatın korunması ve tabiata saygı esastır.
• Günde üç defa Güneş'e dönerek ibadet edilir.
• Çarşamba gününü, Melek Tavus ve ilk iki insanın yaratıldığı gün olup Şahid bin Car'ın meydana geldiği gün olduğundan dinlenme günüdür.
• Ancak Şahid bin Car'ın soyundan gelenler Yezidilerdir. Sonradan yezidi olmak mümkün değildir.
• Şeytan'ın adını telaffuz etmek, onun adını hatırlatan Kitan, mel'un, na'l, Şar, Şat gibi kelimeleri anmak, bu isim mukaddes olduğundan haramdır.
• Mukaddes ağaçlara tapılır.
• Kadınların saçlarını kesmesine müsade yoktur.
• Nisan ayında evlenilmez.
• Bal kabağı, ceylan eti ve marul yenmez.
• Çok mukaddes bir renk olduğundan lacivert renkli elbiseler giyilmez.
• Şeyhler, pîrler ve müritlerden oluşan üç kastlı hierarşileri olup ancak kast dahilinde evlenilebilir.
• Şeyhlere para verilir.
• Üst kasta mensup olanlar, çok eşli evlenebilir.
• Başka din mensubuyla evlenen "afaroz" edilir, hattâ öldürülür.
• Heft Sirr adı verilen "Yedi Sır" Şeyh Şems ed-Dîn, Şeyh Fahr ed-Dîn, Şeyh Sacâdîn, Şeyh Nâsir ed-Dîn, Şeyh Hesen, Şeyh Adî ve Melek Taus'tan ibarettir.
• Reenkarnasyon vardır.
• Mitraizm'de olduğu gibi boğa kurban edilir.
• Vaftiz yapılır.



Ezidilerin kutsal kitapları


Yezidiliğin "Mushaf-ı Reş" ve "Kitab-ı Cilve" adlı 2 kutsal kitabı bulunuyor. Bu kitaplarda tek tanrı inancı vurgulanmakla birlikte peygamberlik inancı bulunmuyor. Yezidilikte ilahi dinlerde olduğu gibi peygamberlik sistemi yok. İnanca göre Tanrı, insanlara elçi göndermeksizin doğrudan bilgi verebilir ve isterse onları doğru yola sevk edebilir.



Ezidilerin iki kutsal kitabı olduğu söylenir:


1.Meshaf Reş:

15. yüzyılda yazıldığı ortaya atılmış olan ve Ezidilerin mitolojisini anlatan bir eser. Ayrıca kitabın sonunda Ezidilerin yapmalarının yasak olduğu şeyler bildirilir.


2.Kitab el Celve:

Daha geniş bir zaman diliminde Ezidileri bilgilendiren yazılmış bir kitaptır. Bu kitabın içide bu kitabın sadece Ezidiler tarafından okunması gerektiği ve yabancıların eline geçmemesi söylenir. Beş bölümden oluşur.


• Birinci Bölüm: Melek Tavus'un ezelî oluşu ve sıfatları. Diğer dinlerin artık hükümsüz oluşu ve kitaplarının geçerlililiğini kaybetmiş olduğu.

• İkinci Bölüm: Ödül ve ceza, reenkarnasyon.

• Üçüncü Bölüm: Herşeyin Melek Tavus'un denetiminde olduğunu anlatan bölüm.

• Dördüncü Bölüm: Mevsimler, yasalar ile ilgili bilgiler ve yabancı inançlara kapılmamak gerektiğine dair uyarılar.

• Beşinci Bölüm: Kendisini simgeleyen kavramlara saygılı olmayı buyuran bölüm.


• Bugün çağdaş dil bilimcileri, bu eserlerin aslında Yezidilerin kutsal kitabı olmadığını kabul ederler; yukarıda geçen iki eserin de eski çağlara dayanmadığı kanıtlanmıştır. Bunun en büyük sebebi Yezidiliğin büyük ölçüde sözlü bir edebî geleneğe dayanmasıdır. Bu sebeple büyük İbrahimî dinlerdeki gibi bir yazılı kutsal metin mevcut değildir. Bununla birlikte son zamanlarda Yezidiler,ritüellerde kullandıkları şarkılar gibi çeşitli dinî sözlü edebiyatı yazılı forma geçirmeye ve basmaya başlamışlardır.



http://www.gergerhaber.net/haber-5369-.html


https://tr.wikipedia.org/wiki/Yez%C3%AEd%C3%AEler